Şimdilerde her terapiye gelen sevgilisi olmamasından ya da yalnız olmaktan şikayet etmek yerine , evlenecek adam yok, bir an önce çocuk yapmam lazım, facebook listemdeki herkes evleniyor ben neden evlenemedim? diyor.
İçerisinde hiç duygu kırıntısı içermeyen bu yakınmaları bende artık çocuk istiyorum, bizim sınıfın en çirkin kızı bile doğurmuş, 32 oldum ne zaman 2 tane çocuk yapabileceğim gibi ibareler takip ediyor.
Facebook sayfasını arkadaşlarının düğün fotolarını görmemek için donduranlar, en gözden çıkarttığı ex aşkının evlenmesine bile hislenmeler, bunun bir performans olduğunu ve zamanında -yani o ana kadar- evlenememiş olmanın bir başarısızlık göstergesi olduğunu düşünmeler…
Evlilik ve çocuk kavramları kadın muhabbetlerinin baş tacı, erkek bunalımlarının temel teması.
Ee yani?
Elbette yetişkinlikte hepimiz biriyle olmak, yaşamak birlikte kök salmak ve bir ömür olabilmek için çabalarız. Bu çaba zorlama değildir, kendiliğindendir. Kısmet demek değildir bu, hazırsındır ve hazır olanla eşlenirsin, ileriye doğru yürümek için.
Üstüne manipülasyonlar, planlar yapmazsın. Seninkini onunkiyle kıyaslamazsın.
Evlilik üstünde çalışılabilir bir proje değildir.
Evlilik dinamik bir yaşantıdır. Bir kez karar verdiniz mi orda olup yaşantılamaktan fazlasını yapmanıza gerek yoktur.
Kimse için değil kendiniz için dahil olmanız ve değerlendirmeniz gerekir.
Şimdi atın tüm projeleri çöpe ve dönün telaşsız ve doğal halinize!
O zaten sizi bulur…
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!