Anne olduktan hemen sonra, zorlu geçen 9 ayın ardından uykusuz geceler, değişen hormonların etkisine ayak uydurma çabası, yepyeni bir deneyimi keşfetmenin keyfiyle beraber bir süredir kendini ihmal edilmiş ‘’taze baba’’ ‘nın sessiz yakarışlarıyla da başa çıkmak gerek… Erkekler baba olmayı başarana kadar geçen sürede annenin bir yandan da babayı pışpışlaması , hazırlaması süreci var. Kadın hormonlar sayesinde kolayca uyum sağlayabilirken erkekler genellikle daha fazla uyum sorunu yaşamakta. Anne olduktan hemen sonra yeniden sevgili olabilmek, yeniden ateşli bir çift olabilmek herkes için pek kolay olmuyor.
Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar gösteriyor ki , hamilelik süreci kadının kendini esasında fazlasıyla çekici de hissedebildiği bir dönemken, ülkemizde hamilelik süreci ve sonrasında kadınların böyle hissetmelerine rağmen eşlerinden yeterince ilgi göremediklerini ve hamilelik sonrası depresyonunun altında yatan önemli etkenlerden birinin bu olduğu bulgusunu gözler önüne sermektedir. Bu durum erkeklerin kalıpyargılarla hareket etmelerinden temellenmektedir. Anne, kutsallık, bebeği koruma içgüdüsü bu kalıpyargıların bazılarıdır. Kadınların da anne olduktan sonra eşlerine ilgi göstermeyi atladıkları koşullarda elbette söz konusudur. Çocuk odaklı yaşayan, doğum sonrasında tüm hayatı bebeği olan anne modelinde de yatakları ayırma, tüm zamanını bebekle geçirme, sosyal faaliyetlerden tümüyle uzaklaşma, kişisel bakımı artık önemsememe sık karşılaşılan durumlardır. Bu durumdaki annelerin eş olmayı unuttukları için, genellikle aldatılma problemiyle karşı karşıya kalarak terapiye başvurduklarını söyleyebiliriz. Eşler arasındaki ilişkide dinamikler günlük değişmektedir ve 24 saatlik süreçte taze ilgi, sevgi, paylaşım şarttır. Evliliklerde önce eş sonra anne ve baba olduğumuzu unutmamak gerekir, ilişkinin temeli çift olabilmektir.
Mutlu bir bebek yetiştirmek her şeyden önemlidir, bebeğin mutluluğunun temeli çiftin mutlu bir ilişkiye sahip olabilmesidir. Eş olarak varolabilmek için, birbirinizi 24 saat boyunca var edin, ihmal etmeyin. Sevgiyle büyüyen bir bebekten daha sağlıklısı yoktur.
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!